Emin Çölaşan'ın işine son verilmesi bir konuyu herkesin gözünde açıklığa kavuşturmuştur.
Hani Aydın Doğan çıkıp da ben gazeteme ve yazılarına karışmam derdi ya...
Hani Ertuğrul Özkök, basının amiral gemisi olarak her görüşe destek veren ve hiç kimseden korkmayan yayın yaptıklarını iddia ederdi ya....
Hani Aydın Doğan ve onun tasmalıları çıkıp da basını kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığını iddia edenleri yalancılıkla ve iftira atmakla suçlarlardı ya...
Bunların hepsi Emin Çölaşan'ın işine son verilmesiyle açığa kavuşmuştur.
1 - Ertuğrul Özkök üstlerden her zaman emir alan birisidir. Basın özgürlüğü falan denen saçmalık sadece görüntüdedir, kesinlikle ve kesinlikle bu doğru değildir.
2 - Aydın Doğan medyasını kişisel çıkarları için kullanmaktadır. Gizli ya da açık farketmez. Kapılar arkasında baskı Aydın Doğan'ın kızlarına öğrettiği ilk ve en önemli derstir. Hükümetin çıkarlarını gözetmek kendi çıkarları için gerekli ise, Hükümetin çıkarları aynı zamanda kendi çıkarlarıdır.
3 - Aydın Doğan gerçekten pis işlerin, yolsuzlukların, ve dalaverelerin adamıdır. Ve bunu Ertuğrul Özkök, ve Emin Çölaşan'ın kovulmasına ses çıkarmayan, ama iş patronunun işini bağlamaya gelince boynuna tasma takılmış gibi öne fırlayan Oktay Ekşi gibilerle gerçekleştirmektedir.
4 - Aydın Doğan medyasında çıkan Ciner ve Karamehmet adresli haberlerin önemli kesmi kesinlikle patron emirleriyle yazdırılmış yalan ve iftira haberlerdir. Çamur at izi kalsın, bunların (Doğan familyası, Mehmet Yılmaz, Ertuğrul Özkök) en iyi bildikleri iştir.
....gerisini de siz getirin artık, bunlar hakkında medyada çıkmış o kadar haber vardı ki, Emin Çölaşan yazıyor diye bir çok insan mazur görüyordu. Ama Fatih Altaylı'nın dedikleri ne yazık ki çıkmış oldu. Aydın Doğan ve çevresindekilerin ne kadar pisliğe bulaştığı ortaya çıkmış oldu...
August 15, 2007
Aydın Doğan ve Hürriyet
Posted by Sazelyt at 4:21 PM
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment