May 19, 2009

Tutuklanmamak için köşke kaçtı...Oldu mu?

Zavallı Abdullah Gül!

Refah Partisi'nin parasını cümleten yiyip, bitirdiler.

Sülalecek ceplerine indirdiler.

Adaletten kaçmak için her uyanıklığı denediler.

Ama olmuyor işte.

Allah'tan...adaletten kaçış yok.

En son Cumhurbaşkanlığı köşküne çıkmıştı beyefendi. Nasıl olsa Cumhurbaşkanı yargılanamaz diye.

Tabii yetti mi?

Yetmedi.

Hakkındaki bu haberleri asgariye indirmek için ne yaptı bizim dolandırıcı...

Bu dindar-dolandırıcılık şebekedeki baş lideri Erbakan'ı güya yaşını göstererek affetti.

Şimdi de en son mahkemeden yargılanmalıdır kararı çıkınca, topunuzu s..erim ulan diyerek efelendi.

Köşkte sinirden ne yaptığını bilmediği için kendisini sakinleştirmek isteyen, daha çocukken tecavüz ettiği eşine (eşi 14 ya da 15 yaşındaydı. kendisi ise 30'u geçmisti) bir güzel tokatı bastı.

Herhalde sinirini yatakta sonradan güzelce çıkarmıştır.

Bakalım bizim mahallenin Müslüman dolandırıcısı şimdi ne yapacak.

Daha da kudurucak mı, yoksa Müslüman olduğunu hatırlayıp, makamını bırakıp, cezayı çekmeye evet mi diyecek.

Göreceğiz...


May 18, 2009

Şeytan'ın ömrü uzun, meleğin ömrü kısa olurmuş...

Tezi. Bir kez daha kanıtlandı....

Türkan Saylan hayata gözlerini yumdu.

Fethullah Gülen ise hala hayatta!

Türkan Saylan için Allah rahmet eylesin...

Fethullah Gülen için ise nihayetinde cehennemden beteri neyse Allah orasını kendisine göstersin!


May 17, 2009

İsrail'den şıllık parası alan Fehmi Koru niye Amerika'ya götünü çevirdi!!!

ODATV.den çüş denecek haber!!! Tabii ki çüş Koru'ya...


Yeni Şafak Gazetesi’nde Taha Kıvanç müstear ismi ile yazan Fehmi Koru, Washington Enstitüsü’nün Türkiye Programı Direktörü olan Soner Çağaptay’a çok kızdı. Bunun nedeni, Çağaptay’ın Newsweek Dergisi’nin son sayısına yazdığı yazı.
Çağaptay yazısında Ergenekon Operasyonu ile başlayan süreci Amerika’da baskı dönemi olarak anılan Mc Carty dönemine benzetti. Çağaptay bu dönemde özellikle emniyet içinde etkili olan cemaatin operasyon ile muhalefeti susturmasından söz etti. ÇYDD’ye yapılan operasyonu da cemaate alternatif eğitim modeli vermesine bağladı.
İşte bu sözler Fehmi Koru’yu kızdırdı. Koru, bugün bu sözlere olan tepkisini Taha Kıvanç ismi ile yazdı (Tabii götü yemediği için kendi ismiyle yazamıyor. Herhalde cebine para akıtan yabancıları aptal zannediyor.). Çağaptay’ın konuyu bilinçli olarak saptırdığını söyledi (Allah Allah! Tayyip'in temsilcisi Amerika önünde kul köle olmuşken, Amerika'yla para karşılığı düz beni anlayışı olusturmaya çalışırken bunu es geçtikleri zaman, konu saptırılmış olmuyor.. Değil mi bre muhterem!). Çağaptay’ın çalıştığı kuruluşun İsrail ile içli dışlı olmasını da ekledi (vay vay vay. kendi başbakan'ı gidip o İsrail'in şirketlerine bir güzel ülkeyi paylaş izni veriyorken herhalde bundan anlamsız bir suçlama olmaz.).

Fehmi Koru pek çok kişi için ilginç gelebilecek şu sözleri de kullandı. “Amerikan medyasıyla geçmişte değişik düzeylerde yolum kesiştiği için bu tür yazıları yayınlatmanın ne kadar güç olduğunu biliyorum.”(herhalde Fethullah'ın kıçını yaladığını güzelce resmeden yazıları yayınlatmayı başaramadı da oradan biliyor olsa gerek. ya da kimbilir belki de orduyu piçe çevirmeye çalışmışlardı, Amerika'ya ihanet etti falan diyerekten, Amerikalılar yemedi. Belki de ondandır.)

Ergenekon Operasyonu’nun Çağaptay’ın anlattığı gibi olmadığını söyleyen Koru, bu gerçeği anlaması için Çağaptay’a ilginç bir yol önerdi (Maşallah kendisi çok iyi biliyor olsa gerek. Acaba belgelerin bir kısmı kendi bilgisayarında yaratılma olduğu için midir!). Soner Çağaptay’ın kardeşi Habertürk Televizyonu Haber Müdürü Ali Çağaptay’ı aramasını istedi. Ali Çağaptay’ın kendisi ile benzer düşündüğünü ifade eden Koru, Ali Çağaptay’ın cevabını ben de kabul ederim dedi. (Hadi ya! Bizde sana Allah'ı ya da Peygamberi aramanı tavsiye ediyoruz. Sor bakalım, Ergenokan ile biz düzen miyiz, yoksa düzülen mi!)




May 12, 2009

Ah Ahmet Hakan, vah Ahmet Hakan

Hadi diyelim, Imam Hatip'ten yetisme oldugun icin caga yetismen normalin bir kac kati kadar vakit ve efor gerektiyor, ama onemli bir konuda yaziyorsan bari dur biraz dusun, arastir sonra biraz daha dusun...

Sperm bankasi ile ilgili yazinda az bucuk ucmussun gene. Cahilliginden olsa gerek, bir de konu ayip diye nitelendirecegin bir konu oldugu icin belki de arastirmaktan mumkun oldugunca sakinmaya calismissin.

Ama bari cevrene sorsaydin. O sarap masalarinda kadeh tokusturduklarinin eminim ki bu konuda az cok bilgisi vardir. Merak etme, sorsan bile, kimse sperm vereceksin yada alacaksin diye dusunmez.

Neyse konunun ozune gelelim. Yanlis bildiklerin konusunda azcik hatirlatma yapalim.

Birincisi sperm alanlar icin, en buyuk avantajlardan biri, spermi veren kisinin sulalecek hastalik bilgilerinin kayitli olmasi. Yani dogan bebegin saglikli yasama sansi normal doguma gore cok daha yuksek.

Ikincisi, sperm alan kisi sperm verenle ilgili bir cok bilgiye sahip. Isterse gayet basarili ve duzgun gorunumlu birisinin spermini de alabilir. Ayni sekilde cok genc mesela universite ogrencisi birinin spermini de alabilir. Onemli olan spermi kimden aldigini bilmen. En basit ornegiyle, spermi alan kisi spermi veren kisilerin arasindaki farki Reha Muhtar ile Ugur Dundar arasindaki fark gibi gorme sansina sahip. Bilmem anlatabildim mi? Yani istedigi takdirde aci var mi aci tipsiz Reha'dan kacma ve akilli/yakisikli/basarili Ugur'a siginma sansina sahip.

Sanirim bu kadar bilgi bile sperm bankasina gitmenin onemini anlatmis olur.

Ucuncusu, dogan cocuk icin aile ici problemler konusunda sikinti yasanma ihtimali normalden cok daha dusuk olacaktir. Sonucta Guner Ozkul gibi insanlar bagimsiz yasamak konusunda bir tercih yapmis insanlardir. Aynen senin gibi 40 ini gectikten sonra hala bir iskeleye demir atamayanlardan yada atmayanlardan yani.

Ama sonucta Guner'in senin gibi spermini olene kadar yasatma ve hangi yasta evlenirsen evlen, evlendigin korpeye spermlerini sondajlayip cocuk dogurtma gibi bir luksu yok. Imam hatip'de okudugun icin belki ayiptir diye ogrenmemissindir ama kadinlarin belli bir yastan sonra cocuk dogurma ihtimali cok dusuktur, ve gene ilerki belli bir yasdan sonra dogurma ihtimali ise sifirdir. Sonucta onlar sinirli bir yumurta uretme kapasitesi var, senin gibi gunde n-kere omur boyu uretme sansina ne yazik ki sahip degiller.

Eh sen son birkac senedir saraba dayandin ve hala mercimegi firina veremedin. Herhalde baskalarindan dah iyisini beklemen biraz abesle istigale olur. Degil mi Ahmetcigim.

Sonucta Guner Ozkul kendisi icin en uygun tercihi yapmis, ve vakit gecirmeden cocuk sahibi olma sansini boyle degerlendirmek istemistir. Yoldan cevirip becer beni cocugunu dogurayim deme sansina sahip olmadigi icin, ve ya Deniz Akkaya gibi baskasinin spermini calma luksune sahip olmadigi icin, sperm bankasi yolunu denemek istemistir.

En azindan, bu sekilde dunyaya getirecegi cocugun daha saglikli bir ortamda buyume sansina sahip olmasinin yolunu acmistir. Oyle yoldan cevireceginle cocuguna verecegin mutsuzluklari ben acikcasi bu sekilde bir ortama tercih etmem. Sonucta tek annesi olsun, ama adam gibi kendisiyle ilgilenecek bir annesi olsun. Tabii bu senin imam hatipli ruhuna isler mi o da ayri bir konu? Ne diyelim daha cok sarapla ekmek yemen gerek.